Laos maceramızda Huay Xai ve Luang Prabang’dan sonraki durağımız ülkenin parti kenti Vang Vieng oldu. Luang Prabang’da kaldığımız hostelden ayarladığımız minibüs bileti ile sabah erken saatlerde Vang Vieng’e doğru yola koyulduk. Minibüste bizim haricimizde 8 kişi daha vardı ve balık istifi bir şekilde koltuklarımızda yerlerimizi aldık. Bu sefer dağlar üzerinden açılan yeni bir yoldan gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla yolun bir kısmı henüz tamamlanmamış durumda. Özellikle dağların yüksek noktalarına çıktığınızda yol çok virajlı bir hal alıyor. Manzarayı müthiş ancak hareket rahatsızlığı olan biri iseniz bu virajlarda savrulurken biraz zorlanabilirsiniz. Yol aslında 190 km. ancak dağlar aşıldığından kısa bir sürede gidebileceğiniz umuduna kapılmayın, yolculuğun en azından 6 saat süreceğine hazırlıklı olun.
Vang Vieng’e gitmeden bir gün önce kalacağımız yerin rezervasyonunu yaptırmıştık. Şehir bir süre öncesine kadar ufak bir kasaba iken, son yıllarda sırtçantalı gezginlerin mekkesi olmuş durumda. Haliyle tüm hosteller, restoranlar, acentalar da sırtçantalı gezginlerin ihtiyaçlarına göre şekillenmiş. Eğer parti sevmeyen, sessiz sakin bir ziyaret hayal ediyorsanız, ne yazık ki hayal kırıklığına uğrayacaksınız; Kasabadaki tüm hosteller parti hostel ve içki su gibi akıyor. Bir çok hostelde happyhour’da ücretsiz laos viskisi servisi yapılıyor. Diğer içkiler de ucuz. Biz ziyaretimiz sırasında Chillao Youth Hostel‘de konakladık. Saat 18:00 – 22:00 arası viskinin ücretsiz olduğu bu hostelde amaç partilemek, diğer gezginlerle kaynaşmak, grup oluşturup kasaba çevresindeki diğer aktiviteleri gerçekleştirmek. Bu arada tabi ki içmek, içmek ve içmek.. Neyse ki biz pek parti insanı olmadığımız için her akşam bir kaç kader ücretsiz viskimizi aldıktan sonra odamıza çekildik. Yatakhane ve özel oda seçenekleri mevcut idi. Biz hali hazırda 4 kişi olduğumuz için 4 yataklı büyükçe odalardan bir tanesine yerleştik. Oda oldukça genişti ancak yine tekrar ediyorum, pek parti insanları olmadığımız için alt kattan gelen parti gürültüsü biraz rahatsız ediciydi. Ertesi gün başka bir hostel bakalım dedik, hem daha uygun fiyatlı olanını, hem de parti hostel olmayan başka bir hostel bulamadık. Vang Vieng’de geçirdiğimiz 4 gün içerisinde de açıkçası gözlemlediğimiz kadarıyla en çok bilinen ve rağbet gören hostel de bizim kaldığımız Chillao Youth Hostel idi.
VANG VIENG’DE NELER YAPTIK?
TUBING
Vang Vieng özellikle tube denilen şişme iç lastik yardımıyla nehirde salına salına akma etkinliğinin merkezi. Olay bu tube’lere binip elinde içkinle nehirde akarken sağlı sollu barlara uğrayarak yakıt yenilemesi yapıyorsun. Bazı yerlerde lastiği parkedip mekandaki partiye katılabilir ve bir süre sonra yine lastiğe atlayarak bir sonraki parti yerine kadar akabilirsin. Eğlenceli mi? Çok. Parti kafası nasıl? Çok bir numara kalmamış. Zira Ocak 2012’de iki Avustralyalı gencin ölümüyle sonuçlanan trajik bir olay yaşanmış. Alkolün su gibi aktığı bu etkinlikte dengesini kaybedip suya düşen iki kişi ne yazık ki boğularak can vermiş ve bu olaydan sonra yerel yönetim tubinglere güvenlik uygulaması getirmiş, nehir kenarında tubing yapanlara hizmet veren bir çok bar kapatılmış. Şu an acentalar kendi barlarını işletiyorlar. Yani hangi acentadan lastik kiralamışsanız, sizi kendi barlarına yakın olan bir yere bırakıyorlar. Bir rehber eşliğinde nehirde akıyorsunuz. Tur sonunda acentanın barına ulaşıyorsunuz. Hiç bir acentanın turuna katılmadan bir lastik kiralayıp kendi başınıza da bu etkinliği gerçekleştirebilirsiniz. Ancak bu sefer belirli bir miktar kapora bırakmanız gerekiyor. Turlar kişi başı 55,000 KİP (5.5 €) ama eğer lastiği kendiniz kiralarsanız yine benzer fiyat fakar üzerine 100,000 KİP kapora vermeniz ve lastiği hep kendiniz taşımanız gerekiyor. Coğrafyayı ve yolları bilmeyen yabancılar olarak biz biraz cesaretsiz davranıp tura yazıldık. Yanlış bir karar değildi. Ancak eğer bir daha Vang Vieng’e gider isem, en azından parkur hakkında biraz fikir sahibi olduğum için kendi başıma tubing yapmayı tercih edebilirim.
FİL MAĞARASI, SU MAĞARASI, KAYAKING VE MAVİ LAGÜN TURU
Bir diğer günümüzde ise başka bir acenteden günü birlik mağara tubing, kayaking ve mavi lagün turu ayarladık. Kişi başı 120,000 KİP (12 €) ödedik ve tur öğle yemeği dahil üç aktiviteden oluşuyordu. Sabah erken saatlerinde acentanın ayarladığı tuktuk bizi aldı ve şehrin 12 km. kuzeyindeki Tham Xang isimli Fil Mağarası’na götürdü. Açıkcası buranın pek bir numarası yok. Bir mağara içerisini Budhist tapınağı haline getirmişler. Mağara içerisindeki bir sarkıt file benziyormuş, o yüzden fil mağarası adını vermişler. Bence ilginç bir yer değil, ancak turların bir çoğu buraya götürüyor maceraseverleri. Kendi başınıza gidecek olursanız es geçebilirsiniz. Burayı ziyaret ettikten hemen sonra yürüyerek biraz daha güneydeki Su Mağarası’na ulaştık. Burası görülmeye değer bir yer. Mağara girişinde herkese birer şişme iç lastik veriyorlar ve ipe tutunarak bele kadar gelen çamurlu su içerisinde ilerliyorsunuz. Mağaranın içerisi tabiki zifiri karanlık ancak herkese kafa feneri dağıtıldığı ve içeride kalabalık olduğunuz için etrafı görebiliyorsunuz. Zaten kendi grubunuz ile yavru ördekler misali peşpeşe mağaraya girip peşpeşe çıkıyorsunuz. Yaklaşık 20 dakika süren bu aktivite bizim hoşumuza gitmişti.
Su Mağarasının ardından tekrar tuktuka atlayıp biraz güneye inip nehir kenarında bizleri bekleyen kanolara ulaştık. Her kanoya iki kişi biniyor. Bir kanoyu ben Kasia ile paylaştım, diğerine ise Weronika ve Marta bindiler. Parkur tehlikeli değil ancak bazı yerlerde su çok alçak. Dolayısıyla bazı yerlerde kano tabana takılı kalabiliyor. İlk önce 5-6 km kürek çektikten sonra 15 dakika mola veriyorsunuz. Daha sonra 7-8 km daha giderek Vang Vieng merkezine varıyorsunuz. Bu aktivite gün içerisinde yapıldığı için yakıcı güneşe dikkat etmek gerekli. Kanolara atlamadan önce güneş kremi sürmekte fayda var. Özellikle kasabaya girdiğinizde Vang Vieng’i sudan görmek de hoş bir duygu.
Kanoları parketttikten sonra yine başka bir tuktuka atlayıp günün son etkinliği olarak Mavi Lagün’e gittik. Burası da şehrin 12 km batısında yer alıyor. Aslında doğal güzellik olarak muhteşem bir yer ama tesisleşmiş durumda ve doğallığı pek kalmamış. Hemen girişteki suyun bulunduğu yer çok güzel. Derin bir yarığı dolduran suyun rengi harika bir turkuaz ve çevredeki ağaçlardan suya atlamak mümkün. Ortam biz ulaştığımzda çok kalabalıktı. Yerli yabancı bir çok ziyaretçi çılgınlar gibi etrafı doldurmuştu. Her ne kadar kalabalık olsa da burayı oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Bir kaç kere ağaçtan turkuaz renkteki suya atladıktan sonra çimenlere yayılıp bir süre güneşlendik. Ayrılmamıza 15 dakika kala kara bulutlar güneşi yuttu ve oldukça yoğun bir yağış başladı. Kendimizi tuktuka zor attık. Vang Vieng’e geri dönüş yolunda ise 3 tarafı da açık olan tuktuk kasasında tüm sağanak yağmuru yiyerek hostele ulaştık.
Tüm gün süren bu etkinlik bence güzeldi. İlk önce ziyaret ettiğimiz Fil Mağarası haricinde diğer 3 aktiviteden de keyif aldık. Vang Vieng’e ziyarete gelirseniz zaten sağlı sollu onlarca tur acentası bu tip turları gözünüze gözünüze soktuğu için kaçırmanız pek olası değil.
Vang Vieng’de son günümüzde nehir kenarındaki restoranlardan bir tanesine gidip tüm günümüzü yayılarak geçirdik. Bu arada bahsetmeden edemeyeceğim, olur da yolunuz buraya düşerse akşam yemeğinizi Green Restaurant’ta yemeyi unutmayın. Fiyatlar ucuz, lezzeti harika, temizlik 10 numara. Önerebileceğim bir diğer restoran ise Pizza Luka. Güney Doğu Asya’da özellikel batı mutfağını özleyenler için biçilmiş kaftan. Kafa Bi Dünya’ya başladığımızdan beri yediğimiz en güzel pizza burada idi. Fiyatlar ucuz değil ancak parmaklarınızı yiyeceksiniz. Biz 4 gece geçirdiğimiz Vang Vieng’de 2 akşam Green Restaurant’a 1 akşam ise Pizza Luka’ya gittik. Vang Vieng bizi yemek konusunda üzmedi=)
Laos Ziyaretimiz İle İlgili Diğer Başlıklar:
Laos Vizesini 15 Dakikada Nasıl Aldım?
Bölüm 1: Tayland’dan Huay Xai’ye Yolculuk
Bölüm 2: Mekong Nehri Üzerinde İki Günlük Yolculuk
Bölüm 3: Luang Prabang’da Neler Yaptık?
Bölüm 5: Laos’un Başkenti Vientiane Günlükleri
Bölüm 6: Laos Tropik Ormanlarında İki Günlük Yürüyüş